DURU
İşte bu da küçük canavarımız Duru. Ablasının tam bir taklitçisi, tıpkı onun gibi kokoş. Saç tokalarını parmağına yüzük yapıyor, ablasının simli tacını takıp iltifat bekliyor. Çok güzel olmuşsun prenses demezsen hemen çıkarıp atıyor. Bir saniye yerinde durmuyor. Kaşla göz arasında koltuk tepelerine tırmanıp, yere doğru dalış yapıyor. Mutfaktayken çöpü karıştırmaktan acayip büyük bir keyif alıyor, hele bir de çayın posasını çöpe yeni döktüysem ,o üstünü başını batırmadan, çayları mıncıklamadan ayrılmıyor. Ne yaparsan yap engel olamıyorsun. Artık yürüyebildiği halde ( bu arada 23 eylülde tek başına yürüyebildiğini keşfettik) parmaklarımızı yakalayıp bizi iki büklüm koşturuyor. Çeşmeleri açıp her yerini ıslatıyor.
Küçük kuzunun saçları da uzadı. Bizde onun saçlarını Taş devrinin Çakıl'ı şeklinde topluyoruz. Sol omuzununda doğduğunda küçük olup, onunla beraber büyüyen bir beni var. Sevimli duruyor değil mi?
1 yorum:
Çok şeker bakmış:) Maşallah!
Sevgiler.
Yorum Gönder