Lilypie 3rd Birthday Ticker Lilypie 6th to 18th Ticker

Pazartesi, Kasım 13, 2006

CANSU SAÇLARINI KESTİRDİ





Canım Cansu'm en sonunda saçlarına kıydı. Bu gün sabah kalktığında biraz rahatsızdı. Sanırım midesini bozmuş. Bende okula gitmesini istemedim. İyi de oldu. Akşam eve geldiğimde onu oldukça iyi gördüm. 1 haftadır her gün sabah bu gün akşam gelince saçlarımı kestirelim anne diyor, ama akşam olupta eve gelince ''yaaaaaaaaa bugün kestirmesek, yarın kestiririz''deyip vazgeçiyordu. Herhalde bugün evde epey sıkılmış olmalı ki, gidelim mi deyince hemen olur dedi. Bizim evin yakınında yeni açılmış bir kuaför var. Bende saçlarımı orada kestiriyorum. Canomun saçlarını da çok güzel kestiler. Kendiside çok beğendi, hatta abartıp ''Saçlarımı bir de kızıla boyatsaydım ne güzel olurdu'' deyiverdi. Canomu tanıyanlar onun ne kadar kokoş bir kız olduğunu bilirler. Kuaförüm de bu yaş grubu kızları iyi tanıyor olmalı, hemen elinde saç spreyi geldi. ''Hadi saçlarını kızıla boyayalım'' diye. Sprey boya ile saçlarına yer yer kızıl, sarı ve gümüş rengi gölgeler attılar. Tabiki Cansum dünyanın en mutlu kızı oldu ve bana bir sürü poz verdi.Kısa saç kara böcüğüme çoook yakıştı ( Bu arada ara karnesi iyiyiydi. Öğretmenleri Canodan memnunlarmış).

Cuma, Kasım 10, 2006

BU MAKARNA NASIL YENİR?

Bu gün öğlen eve geldiğimde, Duru öğle uykusundan daha yeni uyanmıştı. Yanakları pembe pembe, çok sevimliydi. Sağolsun Zübeyde hanım (kendisi bakıcımız olur) ben yemeğe gelicem diye makarna yapmış. Haşladığımız makarnadan Duru için, yağını eklemeden kenara biraz makarna ayırıyoruz ki, eliyle kirlenmeden makarnayı yiyebilsin. Bugün de kenara makarnası ayırılmıştı. Bizim küçük hanım artık büyüdü ve kendi kendine yemek yerken kaşık kullanmaya karar verdi. Ama henüz kullanmayı bir türlü de beceremediği için, kaşıkla yerken makarnalarla resmen boğuşuyordu. Bakın neler yaptı .







Ben görmüştüm, böyle yemek yiyordu bizimkiler.













Allah allah onlar gibi yapıyorum ama bu makarnalar bir türlü kaşığa gelmiyor!














Anne yardım et. Sinir oldum, bir türlü kaşıkla yiyemiyorum.














Amaaaaan, kaşığa ne gerek var ki!!!!!






Parmağına makarnayı takıyorsun,

Sonra doğru ağzıma,

Ohhhhhh, kaşığa kimin ihtiyacı var ki. Ne güzel elimle yedim işte!!!!!

Perşembe, Kasım 09, 2006

DONDURMA


Bu akşam Cansu ve Duru beraber dondurma yediler. Her ikiside dondurmaya bayılıyorlar. Ama bu maceranın sonu epey gürültülü oldu. Çünkü Duru sonunda sıkılıp dondurmayı yemek yerine kaşığını ablasının üstünde ve yerde temizlemeyi tercih etti. Cansu çığlık çığlığa bağırırken, Duru'da ondan kaşığını alıcaz diye bağırıyordu. Halleri görülmeye değerdi doğrusu.

Çarşamba, Kasım 08, 2006

CANSU'NUN DERSLERİ



Geçen gün veli toplantısına gittiğimde, Cansu ile ilgili olarak duyduklarım beni hem üzdü , hem de çok sinirlendirdi. İngilizce öğretmenleri Cansu'nun derse katılmadığını, derslerini yapmadığını, derste konuşup durduğunu söylediler. Oysa evde bana dersi olmadığını söylüyordu. Eve gelince okul sonrası haklarından bazılarını, böyle yaparak kaybettiğini, yıl sonuna kadar da böyle gideceğini, çok sıkı takipte olacağını söyledik. Artık hafta
içinde arkadaşları ile görüşemiyor. Bizim ona söylediklerimiz ve aldığı ceza onu epeyce üzdü. Pazartesi okula gittiğimde ingilizce öğretmenleri toplantıdan sonra, Cansu'nun dramatik bir şekilde düzeldiğini, çok memnun olduklarını söylediler. Bugünse eve geldiğimde bana bir süprizi olduğunu söyledi. Matematikten test olmuşlar. İkinci kez 20 sorunun hepsini tam doğru yapmış ve ikinci 100'ünü almış. İngilizceden olduğu quiz'de iyiymiş. Öncesinde bizi çok üzdü ama hızla toparlandı. Aferin benim kara böcüğüme .

sabahlık



Küçük cadı Duru havaların soğumasına bir türlü uyum sağlayamıyor. Üzerine giydirdiğimiz kalın kıyafetleri, kazakları ve tabi ki çorapları ilk fırsatta çıkarıp atıyor. Dün akşam ona geçen yıl aldığım sabahlığı giydirdim ilk kez. İlginç olan onu hiç çıkarmak istemediği gibi, kendi kendine giymek için çaba sarfediyor. Sabahlığı ile sanki sumo güreşçilerine benziyor. Haksızmıyım bir bakarmısınız?